- bulaşmak
- "to be smeared, to smudge; to be infected, to spread; to get involved in, to be embroiled"
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
bulaşmak — nsz 1) Bir nesne, üzerine sürülen bir şey yüzünden kirlenmek Tabak bulaştı. 2) e İstenilmeyen bir madde bir şeye sürülmek Yüzüne gözüne yer yer kepek bulaşmıştı. S. F. Abasıyanık 3) e Hastalık geçmek, sirayet etmek Çocuğa suçiçeği bulaşmış. 4) e… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bulaşmak — dahil olmak … Beypazari ağzindan sözcükler
çamura bulaşmak (veya batmak) — kirli ve uygunsuz bir işe karışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEDG — Bulaşmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİRTAL (MİRTALE) — Bulaşmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TADAMMUH — Bulaşmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TENAZZUH — Bulaşmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
olanmak — bulaşmak, derde giriftar olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sırılmak — bulaşmak, yapı;mak II, 123, 124 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yukmak — bulaşmak, sıvanmak, sirayet etmek III, 63 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yukulmak — bulaşmak, sıvanmak III, 81 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini